Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Süt dişlerinin mine ve dentin tabakalarının kalınlıkları, kalıcı dişlerin mine ve dentin tabakalarının kalınlıklarının yarısına eşittir. Ayrıca süt dişleri kalıcı dişlere oranla daha fazla organik madde içerir. Bu nedenle süt dişleri daimi dişlere göre çürümeye daha yatkındır.

 

Çocuklar İçin Özel Tedaviler

Çocuklar ağız bakımına yetişkinler kadar dikkat edemezler. Küçük bir çocuk için özellikle arka dişlerin temizlenmesi oldukça zordur. Ebeveynlerin ağız ve diş sağlığının korunması ve geliştirilmesi, meydana gelebilecek hastalıklardan korunmak için gerekli uygulamaların öğretilmesi ve bu amaca yönelik uygun davranışların ve alışkanlıkların yerleştirilmesi konusunda çocuklarını eğitmesi gerekir. Çocuklar diş çürüğü oluşumunun erken dönemlerinde görülebilen sıcak ve soğuk hassasiyeti ve hafif ağrı gibi belirtileri zamanında algılayamazlar. Ancak çok şiddetli diş ağrısı meydana geldiğinde farkına varırlar ki, bu durumda çok geç kalınmış olabilir.

Çocuk erken yaşlarda daha çok anne sütü ve mamayla beslenir. O dönemde bebeğin büyüme ve gelişimi aile için daha ön plandadır. Ebeveynler bebeğin daha iyi besleneceği düşüncesiyle uyku esnasında veya uyku aralarında süte veya mamaya şeker ya da bal katarak bebeğe verirler. Bunun yanı sıra emzik ve biberon bala veya reçele batırılarak bebeğe verilir. Bu ve benzeri uygulamalar çocukta biberon çürüğü oluşumuna neden olur.

Sık Sorulan Sorular

Pedodonti, 0-13 yaş arası çocukların ağız ve diş sağlığıyla ilgilenen diş hekimliği dalıdır. Süt dişlerinin sağlıklı gelişimi, çürüklerin önlenmesi, travma sonrası müdahale ve kalıcı dişlerin doğru şekilde çıkması için çocukların düzenli olarak pedodontist kontrolüne gitmesi büyük önem taşır.

Evet. Süt dişleri her ne kadar geçici olsa da, çiğneme, konuşma ve kalıcı dişlerin doğru konumlanmasında önemli rol oynar. Çürük süt dişleri tedavi edilmezse ağrıya, enfeksiyona ve diş kaybına neden olabilir; bu da çocuğun genel sağlığını ve diş gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Çocukların ilk diş hekimi deneyimi olumlu olmalıdır. Bu nedenle ağrısız işlemler için erken yaşta (ilk diş çıkar çıkmaz veya en geç 1 yaşında) diş hekimine götürülmeleri önerilir. Oyun ve pozitif iletişim temelli yaklaşımlar, çocuklara güven verir ve ileride oluşabilecek diş hekimi korkusunu önler.